Koalisyon ve kaygılar

Görüşmeleri son dakikaya kadar başarılı bir şekilde yürüten Elio Di Rupo, Open vld ve CD&V’nin vetosu ile son dakika golü yedi. 8 partinin yer aldığı görüşmelerde diğer 6 partinin istemesine karşın Elio Di Rupo Yeşiller’i (Groen! ve Ecolo) kurban vermek zorunda kaldı. Yeni koalisyonun Yeşiller olmadan oluşturulacağını duyunca aklımdan geçenleri ve işe böylesi bir büyük ödün verilmesi ile başlayan olası Başbakan Di Rupo’nun tavrı konusundaki kaygılarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Groen! ve Ecolo ortak Meclis Grubu Başkanı Meyrem Almacı “Tabii ki hayal kırıklığına uğradık. Geçtiğiz aylarda çok çalıştık ancak karşılığında dostlarımızdan ve düşmanlarımızdan aldığımız sonuca bakın”diyor. Onu gayet iyi anlıyorum. Almacı “Open vld ve CD&V’nin vetosu” nu anlamakta güçlük çekiyor. “Bizim için yoksullukla mücadele, bankacılık ve enerji sektörlerinin reformları çok önemli. Bu konularda diğer partilerin bizimle tartışmaktan kaçınmasına üzülüyoruz” diyor. Parti Başkanı Wouter Van Besien (Groen!) de koalisyon görüşmelerinde yeralmamalarına üzüldüklerini belirterek, Open VLD ve CD&V’nin bütçe ve sosyoekonomik önlemler konusunu yeşiller ile tartışmaktan kaçtığını vurguladı. Hükümet görüşmeleri konusunda kaygısını dile getiren Van Besien “tasarruf önlemleri”nden korktuğunu ifade etti. Yeşiller, düşük ve orta gelirlileri yoksullaştıracak ve ülkedeki eşitsizliği artıracak tek taraflı tasarruf önlemlerine karşı da sert muhalefet yapacağının altını çizdi. Sosyalist ve merkezdeki partilerin iktidarda Avrupa Komisyonu’nun önerilerini uygulamaya mahkum edildiği ve içeride Open Vld gibi neo-liberal bir partinin tutsağı olacak bir koalisyon beni kaygılandırıyor. Muhalefette ise Yeşillerden başka geniş yığınların hakkını savunacak bir parti kalmadı. Irkçılar ve Flaman Milliyetçileri “milliyetçilik” bazında muhalefet yapacak. Ancak yoksulluğun milliyeti yok. Aşırı milliyetçilerin ve ırkçıların da zaten yoksulların yanında olma gibi bir kaygısı olduğunu sanmıyorum. ıki sosyalist parti iktidara esir alınıp elleri kolları bağlanırken muhalefette kalan Yeşiller ezilen yığınların gerçek sözcüsü olacak. Sirkteki cambaz gibi neredeyse binbir manevra ile herkesi memnun etmeye çalışan Elio Di Rupo her şeye karşın mutlaka partisinin temel ilkelerini gözetecektir. Bundan hiç şüphem yok. Parti çıkarlarını bir tarafa bırakarak Belçika’nın geleceği konusunda cesur adımlar atan Di Rupo’nun istemeye istemeye attığı son adımı gelecek konusunda pek de iyi bir sinyal değil. Daha koalisyon oluşturulmadan Open Vld’ye böyle bir ödün verilirse siz düşünün artık devamını! Uluslararası iş çevrelerini, Belçika iş dünyasını ve AB’yi yanına alan Open Vld koalisyonda Avrupa Komisyonu önerilerini uygulama denetçiliği yapacak gibi.

Yinede de olumlu düşünmeye çalışıyorum. Belki de Yeşillerin muhalefete itilmesi halkın yararına olacak. Onların koalisyon ortaklarını memnun etmek gibi bir kaygıları yok. Bu muhalefet fırsatını çok iyi değerlendirebilirlerse hem halkın çıkarlarını korumakta önemli bir işlevi yerine getirirler hem de gelecek seçimlerde oy patlaması yaparlar. Ne yazık ki Yeşilleri sadece nükleer patlamalar olduğunda hatırlayan bir dünyada yaşıyoruz. Oysa ki yeşil kaygıların olmadığı bir hayatın acı sonuçlarını yeterince yaşıyoruz.

06/12/2011, Serpil Aygün, Binfikir Gazetesi Ekim 2011 sayısı köşe yazısı