Sistemle Uyumlu Ol(ma)mak

Özgürlük, düşünce ve izleği olan eleştirel düşünceyle başlar.Edebiyat, eleştirel düşüncenin vazgeçilmez parçasıdır. Başkaldırı , ne varolanla yetinmek, ne de uzlaşmaktır. Bu bağlamda boyun eğmeyendir. Ve asidir. Şiir, kuşatılamaz… Asidir. öykü, boyun eğmez… Aksidir. Roman, teslim alınamaz. Uyumlu olamaz, olmamalıdır. Meydan okur. Karşı duruştur.

Bertrand Russell: İngiliz düşünür. Barışı savunmuş, nükleer silahsızlanmayı savunmuş bir aydındır. ABD’ nin Vietnam savaşına karşı çıkmış,” Russel mahkemesi” diye bilinen,”Uluslar arası Savaş Suçları” mahkemesinin kurucularındandır. 1950 Nobel Edebiyat ödülünü almıştır.

Ünlü şair Pablo Neruda, uzun yıllar sürgünde yaşamış, Salvador Allende’nin öldürülmesinden sonra, öldüğünde evinde göz hapsindeydi. 1971′ de Nobel Edebiyat ödülünü hak etmiştir. Şili’li bir şair, aydındır.

Ünlü Alman yazar; Heinrich Böll antidemokratik baskıları yeren eleştirileriyle yönetimi taşlar. Polis devletine karşı bir duruş sergiler. 1972 Nobel Edebiyet ödülü verilir Heinrich Böll’e…

1991 yılında Nobel Edebiyat ödülü, Güney Afika’lı yazar, ırk ayrımına karşı kararlı tavrıyla muhalif Nadine Gordimer’e verildi.

Bitmeyen Kavga ve Gazap üzümleri adlı romanlarıyla ABD’ nin sistemine eleştiri oklarını gönderen, tarım işçilerinin zor koşullarını ve sistemin acımasızlığını sergiler. 1962 Nobel Edebiyat ödülü John Steinbeck’e verilir…

Örnekleri çoğaltabiliriz. Bu yazarların büyük bir bölümü, resmi söylemden uzak duran, kendi ülkelerinin yönetimlerine karşı, uzlaşmaz tavırlarıyla dik duran aydınlardır. Sistemle yüzleşen, onların politikalarını eleştiren ve onu göze alan yazarlardır. Kaldı ki yazarlar, yazdıklarıyla değerlendirilmeli. Dayatmacı sistemlerde yazarlara uygulanan baskıları, zindanları, sansürleri, Nadine Gordimer; ” Düşgücüne vurulmuş damga” olarak betimler…

13/12/2013, Nihat Kemal Ateş, Binfikir Gazetesi Eylül 2013 sayısı köşe yazısı