ÖMER ZARARSIZ: AK PARTİ HÜKÜMETİ RESMİ KURUMLARI ESİR ALDI

Kısa adı BTF olan Belçika Türk Federasyonu üyeleri ile birlikte, her yıl sonuna doğru birlik ve beraberlik adına düzenlenen kahvaltıda bir konuşma yapan Genel Başkan ömer Zararsız Ak Parti Hükümeti’ni eleştirerek Belçika’daki resmi kurum ve kuruluşları esir aldığını ve devletin resmi kurumlarının Ak Parti temsilcisi gibi çalıştıklarını kayderek bundan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Avrupa Türk Konfedeasyonu yöneticisi Zeki Yarol, BTF üst kurul yöneticileri ile BTF’ye bağlı teşkilat başkanlarının hazır bulundukları programda öncelikle BTF’nin çalışmaları hakkında bilgi verirken, son dönemde Belçika’da gözlemlediği olumsuz koşulları aktardı.

TÜM PROGRAMLARIMIZ GERÇEKLEŞMİŞTİR

Belçika’nın altı bölgesinde var olan on teşkilatımızın kadın kolları, gençlik kolları bugün itibariyle aktiftir. Zaman zaman eksiklerimiz olmasına, zaman zaman yapmış olduğumuz programların ertelenmesine rağmen bugün itibariyle tüm programlarımız gerçekleşmiştir. Charleroi bölgesindeki teşkilatımızın öğretim alanı, Limburg bölgesinde yüz elliye yakın gençlerle beraber, Gent bölgesinde kadın kolları ve gençlikle beraber, Brüksel merkezde özellikle son yıllarda genel anlamda eksik kaldığımız çalışmaların son dönemde hızlandırarak bugün buralarda beraberiz.

HELAL PARAYLA AYAKTA DURAN TEK KURUM

Türkiye’deki yapılan açılım projesini maalesef Brüksel’de anbe an yaşamaktayız. Belçika Türk federasyonu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Belçika Devleti’nin varolan kanunu ve nizamı çerçevesinde kurulan bir kurumdur. Hiçbir kurum ve kuruluştan en ufak bir maddi talebi olmamıştır. Belçika’da aktif faaliyet yapan on dört kuruluş içerisinde kendi üye aidatlarıyla, sizlerin helal paralarıyla ayakta duran tek kurumdur. Bunun örneğini her daim genel başkan olarak anlatmışımdır. Bizim haricimizde olan diğer federasyonlar ile diğer dernek kuruluşlarının kuruluş amaçları Belçika’da yaşayan Türk insanı değildir. Bugün üç beş kuruş menfaatler uğruna peşkeş çekenler var. Bunun en bariz örnekleri bir buçuk yıldır yaşadığımız ellinci yıl programlarıdır. Ellinci yıl safsatasıyla diğer derneklerin yapmış oldukları programlara gerek misafir olarak gerekse gözlemci olarak katılmış bulunmaktayız.

50. YIL TAMAMEN AK PARTİ’NİN OYUNCAĞI

Belçika’da Türk kökenli milletvekilleri başta olmak üzere Belçika’da aktif siyaset yapan siyasi Türk kökenliler olmak üzere Belçika’ya Türklerin gelişlerinin ellinci yılını tam manasıyla aksettirememişlerdir. Tamamen AK Parti’nin oyuncağı olmakla beraber maalesef Belçika Devleti’nin vermiş olduğu üç beş kuruş ekonomik destekle öncelikle kendi geleceklerini, kendi geçmişlerini ve kendi şahsiyetlerini üç kuruş menfaata devretmişlerdir. Allah’a binlerce şükürler olsun ki, Türk Federasyonu bu oyunun bir parçası olmamıştır. Türklerin Belçika’ya gelişlerinin ellinci yılına kendi teşkilatlarımız çerçevesinde şahsiyetli ve onurlu bir şekilde sahip çıkmıştır.

AK PARTİ TEMSİLCİSİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ BÜYÜKELÇİSİ MİDİR?

Belçika Türk Federasyonu, Belçika’da var olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kurum ve kuruluşlarına sahiptir ve sahip olmaya devam etmektedir. Oysa ki, Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten iktidar bugün maalesef Brüksel Başkonsolosunu, Brüksel Büyükelçisini, Brüksel’de biz hariç bütün sivil toplum örgütlerini ve bürokratları esir almıştır. Bunun en bariz örneği birkaç gün önce gelen bakanın davetiyesiyle ortaya çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Dışişleri Bakanı Brüksel’ gelmekle Türk Milletini elbette şereflendirmiştir. Fakat Dışişleri Bakanı’nın Belçika’ya geliş davetiyesini maalesef Ak Parti Brüksel temsilcisi yapmıştır. Bugüne kadar olmayan Dışişleri Bakanı’nın temsilcisine sormak istiyorum. AK Parti Brüksel temsilcisi midir yoksa Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi midir?

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bir takım sıkıntılar yaşadık. üç adaylı bir cumhurbaşkanlığı seçiminde bizim adayımız Sayın Ekmelettin İhsanoğlu çerçevesinde çalışmalarımızı yaptık. Fakat yine aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten bugünkü iktidar bu işlere elini ve dilini uzatmıştır. Sormak istiyorum. Hangi akılla, hangi zihniyetle ve hangi cesaretle Belçika Din İşleri Müşavirliğine bağlı olan Diyanet camileri ne adına otobüs tutmuşlardır ve bu otobüslerin paralarını kimler ödemiştir? Veyahut hangi cesaretle Diyanet cami başkanı “Biz Erdoğan’a otobüs tutuyoruz ve oy topluyoruz diyerek bölge vatandaşını neden otobüse almamıştır. Ayrıca Din İşleri Müşaviri şuanda kimdir ve ne iş yapmaktadır? Bugün Belçika Diyanet İşlerine bağlı üç tane caminin ihalesi yapılmıştır. Bu ihaleler kimlere yapılmıştır, hangi şartlarda yapılmıştır ve ihaleyi devralan şirketin genel müdürü nerede görev almaktadır? Diyanet İşlerine bağlı olan camilere tek ve sonsuz destek veren, üye aidatı ödeyen tek kuruluş Türk Federasyonu ve Türk Federasyonu’na bağlı olan derneklerdir.

İMAMLAR SANDIK BAŞINDA GÖREV ALDILAR

Ak Parti iktidarı dış temsilcilikleri dahil esir almıştır. Basını tehdit ederek, varolan kartlarınzı elinizden alırız, olmayanlara sizkart veririz diyerek kolunun altına sokmuştur. Bunun en bariz örneğini yeri ve zamanı gelince ispata hazırım. Dışişleri Bakanlığı’nın Belçika’ya atamış olduğu Eğitim Müşaviri seçim sürecinde seksen tane öğretmeni, seçim sürecinde görev alacaksınız diye Türkiye’ye göndermedi. Seksen tane öğretmenden sadece iki tanesi, kırk altı sandık bulunan Belçika’da sandık başında görev aldı. Oysa altmış yedi Diyanet camisinin on sekiz tane imamı görev aldı. Tarihte ilk defa Belçika’da on altı Diyanet camisinde cuma namazı vatandaş tarafından kılındı. Gerekçesi neydi? Ak Parti iktidarı her şeye sahip olmak zorundaydı. Sandıkları kontrol etmek, kendi arzuları doğrultusunda bir seçim yaşamak ve bunun da sonucunu almak istemişti. Neticede de bunu almıştır.

TÜRK FEDERASYONUNA GİRMEKTEN UTANAN SİYASİLER

Belçika’da herkese destek olduk. Belçika’da aktif siyaset yapanlara da destek olduk. Ancak üzülerek ifade etmek istiyorum ki, Belçika’da milletvekilliği yapmış ve belediye başkan yardımcılığı yapmış insanlar elbette bir iki tanesi hariç ivedilikle Türk Federasyonu’na girmekten utanmaktadırlar. Kendi şahsiyetleri doğtultusunda, kendi çıkarları doğrultusunda diğer insanlara peşkeş çekmektedirler. İslam Federasyonu’na, Türk Dernekler Birliği’ne, Milli Görüş çerçevesinde bütün çalışmalara giren bütün vekillere sormak istiyorum. Türk Federasyonu ile alıp veremediğiniz nedir? Karşımıza geldiğiniz zaman “Başkanım bir emriniz var mı” diyerek riyakarlık yapanlar Türk Federasyonu toplantılarına ve derneklerine neden girmemektedirler?

10/12/2014, Cafer Yıldırımer