binfikirlogo1

Publifin skandalı PS’i zor durumda bıraktı

Fransızca yayın yapan RTBF televizyonunun ortaya çıkardığı Publifin-skandalı ile ilgili olarak PS-Frankofon Sosyalistleri tekrar eleştirinin odağına yerleşti.
Yaklaşık 10 yıl önce Charleroi belediyesinde PS’li siyasetçilerin karıştığı yolsuzluk skandalından sonra, parti içinde yolsuzluğa bulaşanlarla ve gelecekte benzer vakaların yaşanmasına engel olmaya çalışan PS yönetimi şimdi de Publifin skandalı ile zor durumda. Publifin rüzgar ve bio enerji, telekomünikasyon alanında aktif topluluklar arası bir şirket ve kardeş şirket Nethys aracılığıyla elektrik ve gaz dağıtımı ile de meşgul. Bunun yanında L’Avenier Gazetesi’nin de sahibi. Kurumun yönetiminde PS, cdH ve MR’den yer alan politikacılar mevcut. Bu politikacıların kurumun hiçbir toplantısına katılmadan binlerce Euro aldıkları ortaya çıktı. Özellikle PS’li Valon Hükümeti Bakanlarından Paul Furlan’ın kabine şefinin adının geçtiği skandalda, cdH ve MR’den de politikacılar mevcut ancak Valon bölgesinde en büyük gücü elinde bulunduran PS skandaldan en çok etkilenecek parti konumunda. Özellikle Federal Hükümete yaptığı eleştiriler ile yaşanan skandal partinin inandırıcılığını zedelerken, Parti Başkanı Elio Di Rupo partisinin yıllar sonra tekrar bir skandalla gündeme gelmesinden rahatsız. Skandalı kendisi için şok olarak değelendiren Di Rupo, Bakan Paul Furlan’a güveninin tam olduğunu kaydetti. Ancak Di Rupo, politik, iş dünyası ve topluluklar arası ilişkilerin tamamen birbirinden ayrılması gerektiğini savundu.
Bu arada Paul Furlan Valon Parlamentosunda kendisini savunmak zorunda kalırken, kabine şefinin Publifin’de görev aldığının da farkında olmadığını kaydetti. Ancak Özellikle kamu kurumlarından sorumlu bir bakanın hem kendi kabinesi hem de sorumlu olduğu kurumlarla ilgili bilgi sahibi olmaması bakanlık görevini ne kadar iyi yaptığı sorusunu da gündeme taşıdı. Bakanın istifası istenirken, henüz sadece kabine şefi istifa etti. Ayrıca Le Vif dergisi kabine şefinin eşinin de hiç bir yerde kayıtlı olmadığı halde aynı kabinede görev aldığını da iddia etti.
cdH (Frankofon Hristiyan Demokratları)’ın bir süredir savunduğu kamu kurumlarında şeffaflık önerilerine şu anda Di Rupo da kendi önerilerini sunuyor. Di Rupo’nun önerileri arasında “herhangi bir hizmet vermeden, sadece bir kurumda sandalye dolduran kişilere sabit bir ödemenin mümkün olmaması, herhangi bir ödeme yapılacaksa bunun mutlaka bir iş ya da hizmet karşılığında ve hizmete orantılı olması, tüm gelirlerin açık ve net beyan edilmesi, bu tarz gelirler için de bir tavan miktar belirlenmesi” var.
Çift görevlendirmelerin tamamen ortadan kalkmasının da gerekliliğini savunan Di Rupo, “Bir belediye başkanının ya da yardımcısının aynı zamanda bir şirketin başında olmasının mümkün olamamasını savundu. Özellikle de bu şirket kamusal kaynaklarla çalışıyorsa kesinlikle politik görev alanların burada da görev almalarının yasal olarak engellenmesi gerektiğini” savundu.
19/01/2017, Haber Merkezi