binfikirlogo1

Bakan Liesbeth Homans’a Flaman Parlamentosu’nda Fatih Cami sorgulaması

Geçtiğimiz hafta Flaman İçişleri Bakanı Liesbeth Homans, Devlet Güvenlik Birimi’nin raporuna dayandırarak, Beringen Fatih Cami’nin tanınma hakkının iptali ile ilgili işlem başlattığını duyurmuştu. Ardından Devlet Güvenlik Birimi, Bakan Homans’ı yalanlamış ve kendi raporunda “Fatih Cami ile ilgili herhangi bir analiz olmadığını, Diyanet Cami’lerinde de casusluk ya da yasa dışı bir girişimle ilgili bir kanıt bulunmadığının” yazıldığını bildirmişti. Bunun üzerine harekete geçen Flaman parlamentosu koalisyon ortakları ve muhalefet partileri Bakan Homans’ı bugün konuyla ilgili sorularını yönelttiler. Ağır eleştirilerin yer aldığı sorgulamada, koalisyon ortaklarından Open VLD “ Homans’ın inandırıcılığının kalmadığını” ifade ederken, CD&V, “ Bakan Homans’ın “bir bakan olarak toplumu ayrıştıran bir iletişim halinde olduğunu” söyledi. Muhalefet partisi Sp.a da Bakan Homans’ın “Camilerin tanınma ile ilgili yetkilerinin Başbakan Geert Bourgeois’ya devredilmesini” önerdi.

Flaman İçişleri Bakanı Liesbeth Homans ,Belçika Diyanet Vakfına ait camilerde, Belçika Türk Toplumu hakkında bilgi toplanıp Türkiye Hükümeti’ne bildirdiğine dair iddiaların medyada yer almasının ardından, Devlet Güvenlik Birimi’nden rapor istemişti. Bakan Homans’ın kendisine sunulan 11 Ocak 2017 tarihli ilk rapor ardından herhangi bir işlem yapmazken, 3 Mart tarihli ikinci Devlet Güvenlik Birimi raporunun ardından, ikinci raporda adı hiç yer almamasına rağmen Beringen Fatih Cami’ni hedef alarak tanınma kararının iptalini açıklaması kafaları karıştırdı.

Basına sızan Devlet Güvenlik Birimi raporunu inceleyen Flaman Resmi Yayın Organı VRT’nin bildirdiğine göre,11 Şubat tarihli raporda Fatih Cami’nin adı iki kez geçiyor. Bakan Homans’ın 3 Mart’ta aldığı ikinci raporda ise Fatih Cami’nin adı hiç geçmiyor. Bu durumda Bakan Homans’ın 11 Şubat tarihli raporda adı iki kez geçen Fatih Cami hakkında, o zaman herhangi bir işlem yapma gereği duymazken, adı hiç geçmeyen 3 Mart tarihli rapor sonrası neden tanınma kararının iptaline dair işlem başlattığı soru işareti olarak duruyor. Diğer taraftan Bakan Homans’ın Belçika Türk Toplumu’nu birbirine karşı düşmanlaştırdığı ve ayrıştırdığı gerekçesiyle Fatih Cami’nin tanınma kararını iptal etme yöntemi ve bunu duyurma biçimi de toplumu ayrıştıran ve birbirine karşı düşmanlaştıran bir tutum olarak eleştiriliyor.

“Homans’ın inandırıcılığı kalmadı”

Koalisyon ortaklarından Open VLD Milletvekili Jean-Jacques De Gucht ve CD&V grup Başkanı Koen Van den Heuvel Bakan Homans’tan bugün Flaman Parlamentosu Yönetim İşleri Komisyonu’nda açıklama ve ilgili tekstleri isterken şunları kaydettiler: “ Türk toplumu arasında ayrışma olmasını biz de istemiyoruz. Ancak bu ayrışmayı yine ayrıştırıcı bir yöntemle, hiç düşünmeden hareket ederek önleyemezsiniz. Burada soru Bakan Homans’ın bu konuyu titizlikle ve etkili bir şekilde ele alıp almadığıdır. Bakan neden ilgili kurumlarla diyalog kurmamış ve neden yerel yönetimleri bilgilendirmemiştir?

De Gucht daha da ileri giderek Bakan Homans’ın problemli bir iletişim yolunu seçtiğini ve inandırıcılığının kalmadığını ifade etti.

Spa’lı Turan ve Vandenbroucke :Homans’ın yetkileri Başbakan Borugeois’ya devredilsin
Diğer taraftan muhalefet partilerinden sp.a Grup Başkanı Joris Vandenbroucke ve Milletvekili Güler Turan da Bakan Homans’ın camilerin tanınması ile ilgili yetkilerinin Başbakan Geert
Bourgeois’ya devredilmesini önerdiler. Joris Vandenbroucke, “ Başbakan Bourgeois, 2013 yılında aynı yetkilere sahip bakan olarak benzer bir dosyayı son derece dikkatli bir şekilde ele almış; yerel yöneticileri bilgilendirmiş, dosyayı tümüyle derinden incelenmiş, basına sızmasını engelleyerek konunun serinkanlı bir şekilde ele alınmasını sağlamıştı. Bourgeois o zaman, gerekli tüm prosedürlerin uygulanmasından sonra karar alınacağını ve ancak o zaman kamuoyunun bilgilendirileceğini söylemişti. Bakan Homans’ın bugün yaptığının tam tersine doğru yöntem budur” dedi ve Homans’ın yetkilerinin Başbakan Bourgeois’ya aktarılmasını önerdi.

Sp.a Milletvekili Güler Turan da Bakan Homans’ın iyi niyetli ve barış içinde yaşamak isteyen tüm bi toplumu suçlayıcı ve ayrıştırıcı unsurları harekete geçiren yaklaşımından duyduğu derin üzütüyü ifade ederke şunları kaydetti: Bu parlamento’da görülüyor ki Bakan Homans, bu dosyada doğru yöntemleri kullandığı konusunda kendi iktidar ortağı partileri bile ikna edemiyor. Homans, sağlıklı ve dengeli bir toplumsal yaşamı birlikte inşa etmek isteyen insanlara zarar verdi. Türk Toplumu içinde de, birlikte ve bağlılık içinde yaşamak isteyen pek çok insan artık bu ayrışmadan bıktığını görüyorum. Bakan Homans’ın artık bu talebe cevap vermesi için çağrıda bulunuyorum” dedi.

10/04/2017, Haber Merkezi