serpil aygun1

Birgün herkesin Binfikir’e ihtiyacı olacak!

Unutmayın herkesin bir gün, sadece doğru bilgiyi veren bir yayın organına ihtiyacı olacak. Bugün sizin dışınızda gibi gözüken; karalama, saldırma, çamur atma, nefret söylemleri gibi gazetecilik ahlaksızlıkları bir gün sizin başınıza da gelebilir.

“İlan verenin haberini ya da röportajını yayınlamak, vermeyeni çok önemli ve haber değeri olan biri de olsa görmezden gelmek” bir basın yayın ilkesizliği halini alırken Binfikir Dergi olarak biz “doğru, objektif, yorumsuz ve ilkeli haberciliğin Belçika’daki güçlü sesi” olmaya devam ediyoruz.
Eleştiriden hoşlanmayan, sadece övgü ve propaganda ya da karşı tarafı karalama haberleri isteyen politikacı profilinin yaygınlaşmasına reğmen biz Binfikir Dergi olarak siyasi çizgi değil düzeyli bir çizgi mücadelesi veriyoruz.

Belçika Türk toplumu içinde de yıllardır mücadele ettiğimiz, ‘reklam ile haberin ayrıştırılması’ konusunu aşan, “habere reklam muamelesi yapan” anlayışa karşın biz ilkelerimize sıkı sıkıya sarılıyoruz. “Reklam ayrı reklama para ödersiniz ama haber; haber değeri varsa, yani toplumu ilgilendiren bir konu ise doğru ve tüm unsurları içeren şekilde verilir ve buna para alınmaz demeyi” duyulana kadar haykırmaya devam edeceğiz.
Çok ciddi karşılıklı suçlamaların yaşandığı bölgelerde bir kısım medya mensuplarının sadece bir tarafın diğer kısım medya temsilcilerinin de sadece diğerinin borazanlığını yaptıklarına şahit oluyoruz. Toplumu somut olaylar, belgelerle ciddi bir şekilde bilgilendirmesi gereken, söylenenleri araştırıp doğruluğunu belgelerle ispatlayarak haberini yapan, her anlatılana duygusal değil eleştirel bakarak kaleme alan bir medya, ancak demokrasinin 4. Kuvveti olabilir.

Bir ülkede demokratik sistemin işleyebilmesi için, bağımsız yargı, yasama, yürütme ve bağımsız medya olmazsa olmaz koşullardır. Ancak son yıllarda dünyadaki gelişmelere paralel olarak Belçika’da da görülen popülizm dengeleri sarsmış görünüyor.

Politik dünyada popülizmi, “insanların duymak istediklerini söylemek” olarak kısaca açıklayabiliriz. Yani “sonuçlarına bakmadan, söylemlerin ayrımcı, bir kesimi dışlayan, bir toplumsal kesime düşmanca duyguları öne çıkaran yanlarına bakmadan öylece söylemek.” Bu da toplumda karşılığını bulduğu ve oy getirdiği için politik partiler ya da liderler bu ifadeleri kullanmayı tercih ediyor. Çünkü oy getiriyor, iktidar getiriyor. Ancak toplumların içine yıllarca ortadan kaldırılamayacak nefret tohumları da ekiliyor.

Tüm bu atmosferde demokrasinin bir ayağı olan parlamenter sistem, yani yönetenlerin halkın oyuyla iktidara gelmesi (yürütme) de ancak biliçli bir toplumla mümkün. Bilinçli toplum, popülist söylemleri ayırdedebilen, oy verdiği kişi ya da partiyi; kendisine nasıl bir hizmet vaat ettiğini bilerek karar veren seçmendir. Yaşadığı ülkeyi ve sistemini bilen, hangi seçimlerde ne için oy verdiğini bilen, yaşadığı yerdeki sorunların farkında ve bu sorunlara ne gibi çözümler üretilebileceğini bilen seçmendir. İşte bu seçmen için de tüm bu bilgileri; araştırıp, kendi dünya görüşü ne olursa olsun, doğru ve tarafsız bir şekilde veren medya ile toplum bilinçlenir.
Bu anlamda hem www.binfikir.be sitemizde hem de şu anda elinizde tuttuğunuz 3 aylık Binfikir dergimizde, çok sınırlı bir kadroyla da olsa en geniş şekilde bu seçimlerde neyi seçiyoruz, hangi parti ne vaat ediyor ve Türk kökenli adaylar kimdir, ne yapmak istiyor gibi konuları sunmaya çalıştık. Çok farklı partilerden adayların neden aday oldukları, neden bulundukları partiyi seçtikleri, ne gibi projeleri olduğunu websitemizden okuyabilirsiniz. Türk kökenli adayların tanıtımını tek tek bu sayfalarda vermek imkansız olduğu için bunları webstemizden okumanızı tavsiye ederiz. Dergi olarak ise Türk toplumunun yoğun olarak bulunduğu belediyelerde ne gibi sorunların bulunduğunu ve partilerin bu sorunlara nasıl çözümler ürettiğini de bu sayfalarda okuyabilirsiniz. Tüm Belçika’da değişik partilerden aday olan Türk kökenli siyasilerimizin bir listesini de sizler için derledik. Türk toplumu olarak seçim sürecinde yaşadığımız bazen komik, bazen de traji-komik olayları da 2 sayfada özel olarak hazırladığımız karikatürlerimizle biraz da gülümseterek verdik.

Son 1 aydır gerilimli bir seçim süreci yaşıyoruz. Tabii ki bu seçim bilgilerini vermenin önemi kadar, hayatımızın içindeki acı tatlı olayları da haber, özel röportaj ve köşe yazıları ile yansıtmaya çalıştık.

Unutmayın herkesin bir gün, sadece doğru bilgiyi veren bir yayın organına ihtiyacı olacak. Bugün sizin dışınızda gibi gözüken; karalama, saldırma, çamur atma, nefret söylemleri gibi gazetecilik ahlaksızlıkları bir gün sizin başınıza da gelebilir. İşte o zaman kimin ne dediğinin belli olmadığı, verdiği bilginin güvenilirliğinin tartışıldığı klasik medya ve özellikle sosyal medya dışında gerçekten doğru haberi veren, yıllarca sunduğu yayıncılık çizgisi ile herkesin güvenini kazanmış bir yayın organına ihtiyacınız olacak. İşte o zaman Binfikir her zaman olduğu gibi, kim olursanız olun, hangi memleketten gelirseniz gelin, hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun, ilan vermiş olun ya da olmayın, etkinliklerimize gelmiş olun ya da olmayın, doğru bilgiyi vermek üzere yanınızda olacak! Çünkü biz kimsenin değil, sadece ve sadece ilkelerimizin yanındayız.

13/10/2018, Serpil Aygün, Binfikir Dergisi, Eylül-Ekim-Kasım Sayısı köşe yazısı