Brüksel’in ‘Horta’ yeri mimari!
Brüksel’i gezmeye gelen konuklarımı mutlaka, hatta bazen neredeyse zorlayarak Brüksel Çizgi Roman Müzesi’ne götürüyorum. Müze, Victor Horta (1906) tarafından tasarlanan Yeni Sanat (Art Nouveau) yapıtlarından sayılan daha önce mağaza olarak kullanılmış (Magasins Waucquez), Horta’nın Brüksel’de tasarladığı diğer 3 özel ev ile birlikte UNESCO dünya mirası olarak kabul edilen mimari harikası. Müzede çizgi romanın başlangıç yıllarından günümüzdeki son gelişmelere varan bir yelpazede çizgi ile ilgili örnekleri görmek mümkün. Hayal gücünün, yaratıcılığın ve güzelliğin buluştuğu Çizgi Roman Müzesi’nin giriş katında “Horta Brasserie” adında Brüksel tarzında güzel bir lokanta var. Çıkışta bir Belçika birası içmek ya da Belçika çikolatasıyla kahve molası vermek için ideal bir yer… Brüksel’de dolaşırken binaların duvarlarında aniden karşınıza çıkan çizgi roman kesitleri gibi, ünlü Belçikalı Mimar Victor Horta adı ve yapıtları da sizi büyüleyebilir. Brüksel’de yaşayıp da Horta adını duymamak mümkün değil. Bir yerde metro durağı adı olarak çıkar görünür, saygın sanat mekânlarından Güzel Sanatlar Sarayı’nda (Bozar) onlarca konsere gider veya tiyatro oyunu izlersiniz de yıllar sonra binanın Horta tarafından tasarlandığını öğrenirsiniz. Brüksel Merkez Tren İstasyonu’nun ilginç mimarisi mutlaka dikkatinizi çekecektir. Bu yapıt Victor Horta’nın son ürünü olup inşaatı öldükten sonra tamamlanmıştır.
Demir-camla yaratıcılık…
Evinizden çıktınız, Brüksel’in Türk caddesi Chaussée de Haecht’a gideceksiniz. Kiliseye varınca sola dönerseniz, 10 ev sonra solda 266 numaradaki Horta’nın yarattığı ilk binalardan olan Autrique Evi belki bu kez dikkatinizi çeker. Diyelim ki hastalandınız ve Brugmann Hastanesi’ne kaldırıldınız, büyük bir olasılıkla Horta tarafından tasarlanan bir bölümde tedavi göreceksiniz. Brüksel Serbest Üniversitesi ULB’de mimarlık okuyacaksınız, fakültenizin adında mutlaka Horta adı geçecek. Peki kim mi bu Horta? Victor Horta, 1861-1947 yıllarında yaşamış, 1890’larda Art Nouveau sanat akımına öncülük etmiş, dünya çapında bir Belçikalı mimar ve tasarımcı.
Horta, demir ve camın yapım olanaklarını ve biçimleme koşullarını keşfeden öncü mimarlardan olmuş, bu yeni gereçleri kullanarak eğri ve eğik öğelerle sınırladığı geniş ve aydınlık mekânlar oluşturmuş. Bitkisel biçimlerden esinlenen, açılıp kapanarak, bükülüp kıvrılarak bütün yapı öğelerini, hatta mobilyaları saran çizgisel ve iki boyutlu bir süsleme geliştirmiş, bu yaklaşımıyla çağının mimarlarını derinden etkilemiş ve sanat anlayışına damgasını vurmuş.
İşi rastlantıya bırakmayıp Brüksel Art Nouveau haritasını elinize alıp Brüksel’de bir iz sürebilirsiniz. Ya da mart ayındaki BANAD ( Brussels Art Nouveau and Art Deco) festivalinde, Yeni Sanat’ı, sadece mimaride değil, tüm sanat dallarında daha ayrıntılı keşfetme fırsatı bulursunuz.
Brüksel, dikkatli ve istekli bakana, kendisine emek verene, her keresinde başka güzel bir yüzünü gösteren, daha iyi keşfedilmeyi hak eden bir kent! Brüksel’e biraz zaman ayırın, şimdi Horta Müzesi olarak hizmet veren Art Nouveau’nun dorukta olduğu örneklerden içeren Horta’nın evini gezin örneğin. İç dekorasyonu, mobilya mozaikleri, vitraylar ve duvar süslemeleriyle uyumlu ve zarif bir bütün oluşturuyor. Müzeyi başlamadan önce sunulan kısa animasyonda Horta’nın hayatı bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçiriliyor. Eski köye, “Yeni Sanat” getiren mimarlık dahisinin yaşadığı ve yaratıcılığını ortaya döktüğü ortamda nefes almanın ayrıcalığını hissederken burada da bir “Horta Brasserie” olmamasının, müzeyi gezdikten sonra bira içememenin eksikliğini duyumsuyorsunuz.
05/11/2018, Erdinç Utku, Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan Pazar yazısı