Annelik Haritası: Çocuk yetiştirmenin uzun ince yolunda rotanızı bulmanıza yardımcı bir başucu kitabı
Bilginin son derece hızlı ve yoğun bir şekilde yayıldığı çağımızda, doğru bilgiye ulaşmak da bir o kadar zorlaştı. Websiteleri, bloggerlar, youtouberlar, sosyal medya kullanıcı ve takipçileri ile her gün milyonlarca bilgi sanal dünyadan çıkarak gerçek hayatımızı şekillendiriyor. Böylesi bir ortamda bırakın bir birey olarak yaşadığı dünyayı doğru anlamayı, değerleri ile doğru bir şekilde yaşamak, komşusu ile anlaşmak bile inanılmaz bir mücadele alanı oluverdi. İşte böylesi bir ortamda toplumların ve dünyanın geleceği olan çocuklarımızı yetiştirmek de bir hayli zorlaştı. Çocuk eğitiminde daha anne olmaya karar verilmesi aşamasından başlayıp, doğumun nasıl gerçekleşeceği kararına, emzirme, uyku disiplini, okul seçimi, davranış eğitimi, bilgi ve değerleri aktarma şekline kadar her aşama çoklu bir denkleme dönüştü. Bu denklem, kendi doğduğu topraklardan, ana dilinden, öz kültüründen ve inançlarından farklı bir ülkede çocuk yetiştiren anneler içinse çok daha karmaşık. Hayatının 16 yılını Belçika ile Türkiye arasında gidiş gelişle geçiren Yazar Gülüş Türkmen’in ikinci kitabı “Annelik Haritası” ile bu denklemi çözmeye önemli katkı sağlıyor.
Gülüş Türkmen, 16 yıl boyunca, yılda 3 kez Belçika ve Türkiye arasında yaptığı uçak yolculuklarında, fiziksel olarak gökyüzüne çıkmanın yanında düşünsel olarak da gökyüzüne çıkarak; hayata, geride bıraktıklarına ve yeni kavuşacaklarına yukardan bakmanın, yaşamda nerde durması gerektiği konusunda kendisine yaptığı katkıları, annneliğe de yukardan bakarak çizdiği bir haritayla yansıtmaya çalışıyor. Türkmen’in “Annelik Haritası” kitabı aslında, çocuğunu bilinçli yetiştirmek isteyen, sadece kendisine öğretilenle değil, okuyup, inceleyip doğru yöntemi bulmak isteyen, “ modern” diye tanımlayabileceğimiz anneler için bir başucu kitabı. Çünkü bu arayan, soran, soruşturan modern anneler, çağımızın bilgi fırtınası içinde kendi yollarını bulmakta zorlanıyor. Farklı yaklaşım ve ekolleriyle bilimsel yayınların yanında, alternatif öneriler sunan annelerin bloglarında sundukları, sosyal medyadan yapılan öneriler içinde disiplini ön plana alan bir anne mi, doğallığı öne çıkaran bir anne mi olacaksınız ya da kendi kimliğinize, kültürünüze, yaşam biçiminize aslında size uygun anne mi olacaksınız? Bu kararı vermeden önce aslında siz ‘nasıl bir annesiniz?’ sorusuna doğru cevabı bulmak zorundasınız. İşte tam bu nokta da Gülüş Türkmen’in “Annelik Haritası” imdadınıza yetişiyor.
Reklam ve iletişim uzmanı olan Gülüş Türkmen, bir anne olarak da kendisine sorduğu sorulara, 2010-2018 yılları arasında “Alternatif Anne” platformunda yaptığı çalışmalarla cevap arıyordu. Ardından çocuk ve ebeveyn iletişiminde yaptıkları çalışmalarla bilinen Adele Faber ve Elaine Mazlish’in destekleriyle 2011 yılında Türkiye’deki “Çocuğumla Nasıl Konuşursam Beni Dinler?” atölyelerinin ilk lisanslı koordinatörü oldu. Annelik yaklaşım ve eğilimlerini inceleyen ilk kitabı olan “Anneliğin Ötesinde”yi 2012 yılında çıkardı. Radyo ve televiyonlarda alternatif annelikle ilgili programlar da yapan Gülüş Türkmen, çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında pek çok uzmanla birlikte 6 yıllık bir çalışmanın sonunda annelik haritası metodunu geliştirip, sürdürebilir iyi ebeveynlik kavramını kurguladı.
Annelerin de-radikalizasyonu
Annelik Haritası ortaya çıkarılırken, Doğu ve Batı ile modern ve geleneksel gibi kavramlar ve yaklaşımları kullanan Gülüş Türkmen, haritada bir denge alanı da kurgulamış. Çocuk yetiştirmede pratik sorulardan yola çıkarak annelerin kendilerinin verdiği cevaplarla, annelik davranışlarının hangi alana geldiği ortaya çıkarılıyor. Bu harita ile anne, hangi alanlara yoğunlaştığı ama hangi alanları gözden kaçırdığını ve dengeli bir eğitimi vermek için nerelerde eksiği olduğunu görüyor. Bu anlamda Annelik Haritası, annelerin aşırı uç davranışlarını tespit ederek, onları dengeli bir anneliğe yöneltiyor. Aşırı uçların yani radikal davranışların gözler önüne serilip yok edilmeye çalışılması ile Gülüş Türkmen’in Annelik Haritası bir anlamda “ annelerin de-redikalizasyonu” olarak da tanımlanabilir.
Belçika’da yaşayan Türk annelere öneriler
Annelik Haritası’nı Belçika ve Hollanda’da da uygulayan Gülüş Türkmen, Belçika’daki annelere bakın neler öneriyor:
“DİL ÖĞRENMEK: Ülkesinden koparak başka bir kültürün içinde varoluşunu sürdürme derdine düşmüş olan anneler, kendi kültürlerini korumak için çabalarken, içinde bulundukları gerçeği göz ardı edebiliyorlar. Sadece kendi dilini ve dinini öğrenmek dengeyi korumaya yetmiyor. Daha güçlü bir aile için Belçika’nın da kültürünü ve dilini yaşayabilmesi gerekiyor.
DİSİPLİN KAZANMAK: Çocuğa disiplinli olmayı öğretmek için anne babaların kendi içlerinde istikrarlı olmaları gerekiyor. İstikrar öğrenilen bir meziyet ve Batı kültürü ailelere bunu sunabiliyor. Tek gereken, ellerimizi uzatıp bu hediyeyi kabul etmek!
BİRAZ DA ÖZGÜRLÜK! Haritada çocuğa yasaklar koymanın, aşırı korumacı davranmanın istenen sonucun tam tersine çocukların ailelerden gizli işler çevirmelerine sebep olduğu ortaya çıktı. Saplantılı bir güvensizliğe, bağımlı ve sağlıksız bir yaşantıya sürüklenmemek için Türk kültürünü korumanın yanı sıra ailelerin, kendilerine kucak açan kültüre biraz daha güvenmeye ihtiyaçları var.
Gülüş Türkmen “Annelik Haritası, seçimlerimizden ziyade seçme mantığımıza odaklanan, 6 yıllık bir araştırma sürecinin meyvesi. Her ebeveynin kendi düşünce ve eylemlerini, dışarıdan müdahale olmaksızın değerlendirmesini sağlayan bir farkındalık oyunu. Öyle bir harita ki, hangi alanlarda sıkıntılar yaşadığımızı ya da yaşayacağımızı gösterebiliyor bize” diye anlattığı kitabında içinde bulunduğumuz hızlı ve yoğun bilgi çağında, bazen bilgilerin birbiriyle çeliştiği, birbirini olumsuzladığı ama aslında birbirine zıt görünen bu bilgilerin hepsinde bize uygun olanın bulunmasına da yardımcı oluyor.
Anne-baba olmak, kararın alınmasından başlayıp hayatımızın sonuna kadar sürdürdüğümüz sonsuz bir eylem. Sadece kendi çekirdek ailemiz, akrabalarımız değil içinde yaşadığımız toplumun ve dünyanın geleceğini belirleyen bir eylem. Yetiştirdiğimiz çocuklarımız, bizden öğrendikleri ile birey oluyor, kardeş oluyor, eş oluyor, anne- baba oluyor. Aynı zamanda da komşu oluyor, çalışan oluyor, iş veren oluyor,… Bir mahalle sakini, bir ülke vatandaşı, bir dünya yurttaşı oluyor. Çocuklarımızın yaşayacağı dünyayı yine bizim yetiştirdiğimiz çocukarımız belirliyor. Öyle ise ebeynlik yolunda bize rotamızı gösterecek bir haritaya bakmakta fayda var. Bu anlamda Avrupa’da yaşayan Türk ailelerin çok yakından yaşadığı Doğu-Batı, modern-geleneksel kavram ve yaklaşımlarıyla ele aldığı Gülüş Türkmen’in “Annelik Haritası”na bakmakta fayda var.
14/01/2019, Serpil Aygün